26 Şubat 2013 Salı

Aldım

Dün hava çok süperliydi. Yani en azından bir kısmında güzeldi. Evden metroya yürüyene kadar götümden ter aktı ama dönüşte aynı göt bu sefer buz kesti. Bir önceki gece bok varmış gibi Oscar izleyip sabahladığımdan öğlene doğru uyandım. Baktım güneş falan var, attım kendimi dışarı. Biraz dolandım, Karaköy'e gidip boğazların jeopolitik önemini falan izledim. Sonra çıkmışken Terkos'a gideyim azıcık bakınayım, 5 liraya tişört alayım dedim. Gittim Terkos çıkmazına.

Şu eteği 5 liraya aldım. Bir şey alınca hemen giyme hevesim olduğundan çok beğenmeme rağmen aldığıma gönlümce sevinemedim :( Normalde böyle çok beğendiğim bir şeyi böyle bir fiyata alınca eve halay çekerek dönerim :( Kışın yazlık kıyafet almak tam fakirlik göstergesi değil mi?

Etek benim hayatıma çok geç girmiş ama tam ortasına yerleşmiş bir giysi. Çoğu kanının aksine bence gayet rahat bir şey. Ooh püfür püfür yazın. Mümkün olduğunca az giyinmek prensiplerinden biri. Ama maalesef bu nüdist tavrım kış için geçerli olamıyor. Ne bulursam üzerime sardığım için Robocop gibi geziyorum ortalıkta.

Baktım giyemiyorum zigon sehpamın üzerine koymak için çeyizime kaldırırım diyorum eteği. Öyle bir havası var evet. Ama çok yumuşak ve çok rahat. Beyaz olduğu için tabi ki HER ŞEYLE KOMBİRLENECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM. Modadan anlamadığımı söylemiştim değil mi?

Bunu daha önceden almıştım ama koymaya fırsat bulamadım. 7,5 liraya aldım. Çok rahat bu da.
Fotoğrafta rengi tam belli olmuyor böyle varoş yeşili gibi bir renkte görünüyor ama vallahi değil. Böyle acı bir yeşil (hiç renk bilmemek)

Geniş geniş rahat rahat. Normal kazak işte. 

Böyle işte. Fakirlikten fazla alışveriş postu yazamıyorum kusura bakmayın :(




25 Şubat 2013 Pazartesi

Hay kırmızı halınıza...

Dandiklikten ölecek moda blogum da olsa, gelenek ve göreneklere bağlı kalma konusunda ısrarcıyım. Bu yüzden sizler için (yalan) oturdum dün gece bitmek bilmeyen Oscar törenini gözlerim Hayko Cepkin'inkilere dönünceye kadar izledim. Kıyafet yorumlayacağım (mı acaba?)
Kırmızı halı merasimi ne uzunmuş arkadaş ya, sıkıntıdan ruhumu teslim ediyordum. Kumaş görmekten fenalık geldi. Bir de ilk başlarda yemeklere ve içkilere yumulmaya geldiklerini tahmin ettiğim az ünlüler geldiler. Dürüst olmak gerekirse kırmızı halı töreninin büyük kısmını Facebook'ta Texas Hold'em Poker oynayarak geçirdim. Töreni izleme sebebim Seth Macfarlane'dı ama sıkıldım da sıkıldım yani.

Anne Hathaway ve memeleri geceye damgasını vurdu bence. Prada marka bir mutfak önlüğü giymiş kendisi. Kimbilir kaç ayda hazırlandı bu kıyafet ama netice bu. Bir de kadın zaten kireç gibi, bu renk de giyince hayalet gibi olmuş iyice.

Jennifer Garner Gucci giymiş. Güya houte coutre ama dekolteye bak. Etleri fırtlamış sanki kadın şişmanmış gibi. Göğüs kısmı bir tuhaf, oturmamış gibi falan. 

Jessica Chastain'i dün geceden önce tanımıyordum. Ntv'deki programda Arzu Kaprol övdükçe övdü şöyle mükemmel böyle güzel diye. Bence çok soluk. Sepia efekti koymuşsun gibi görünüyor. Kıyafet Armani'miş.

Reese Whitherspoon ve kumaş israfı kıyafeti. Ya bu kumaşa ne deniyor bilmiyorum da perdelik kumaş gibi görünüyor. Yine göğüs kısmı bir acayip görünen kıyafet. Bu törende zaten meme konusunda bir sıkıntı vardı genel olarak. Bir kadın daha vardı, yorumcu mudur nedir artık bilmiyorum, masaya memelerini koyup konuştu mesela kırmızı halı töreni sırasında. Onun fotoğrafını bulamadım. 

Charlize Theron çok güzel görünüyordu bence. Maşallah zaten boylu poslu endamlı kadın. Ben pek beğendim. Kıyafeti Dior'muş. Ha zaten Charlize Theron karton kutu falan giymediği müddetçe zaten güzel görünen bir kadın. Dior mior hikaye biraz.

Tabi bir de hem akademinin hem medyanın pompaladığı, HEM ÇOK AŞIRI YETENEKLİ HEM ÇOK GÜZEL BUNDAN SONRA BUNA TAPACAKSINIZ diye reklamını yapa yapa bitiremediği Jennifer Lawrance var. Ama zaten o her yerde, fotoğraf koymama gerek yok. Kıyafet yorumum ise; ödül almaya çıkarken DÜŞTÜ. Diyeceğim bu kadar.

Yemişim Oscar'ı ya bize bir şey olmasın. Evde çay koyup mandalina yiyerek izlediğimiz bir tören neticede. Müthiş uyumsuz ev kıyafetlerim içinde AYY GÖTÜM diye beğenmediğim kıyafetler için kimbilir ne kadar çok para ve emek harcandı. Ama bunlara değer mi? 
Moda için değmez. 





18 Şubat 2013 Pazartesi

Rihanna the Paçoz

Rihanna'nın ne şarkılarını severim ne kendisini. Sevgilisinden dayak yedikten sonra sanki varoşta yaşayan "kocadır sever de döver de" zihniyetli kadın gibi devam etmesi eminim birçok kadın hayranının kendisinden tiksinmesine sebebiyet vermiştir. Dediğim gibi ben zaten sevmem, afedersiniz yarak kürek şarkıları var "hadi oğlum istiyor musun alsana, ver bana ver bana haydi bebek oh yes" falan gibi şarkı sözleri var, nesini dinleyeyim. O olaydan sonra zerre saygım da kalmadı.
Ünlülerin moda dünyasıyla alakaları her zaman oluyor (maalesef) Biri çok mu parladı? Hooop hemen bir hazır giyim firmasıyla "kreasyon" hazırlanıyor. Aynı şeyi hatırladığım kadarıyla en yakın zamanda bir dudağı yerde bir dudağı gökte eroinman tipli şarkıcı Lana Del Rey, H&M için yaptı. Rihanna da River Island için yapmış. Açıkçası ben zerre inanmıyorum kendi tasarımları olduğuna. Ama Rihanna'nınkiler o kadar çirkin ki, gerçekten o yapmış olabilir.
Bitmek tükenmek bilmeyen moda haftalarından Londra'dakinde sergilenmiş koleksiyon. Bu her hafta bir yerde moda haftası olması da ayrı mevzu, ona da gıcık oluyorum. New York'taki yeni bitti mesela, 2014 kış defileleri yapılmış. Ne kadar gereksiz.
Koleksiyona bakacak olursak...

Rihanna düz kırmızı mayo tasarlamış bizim için, ne kadar süper değil mi? Düz kırmızı mayo gerçekten daha önce hiç denenmemiş ve çok cesur bir tasahahahahahaha. Sağdakinde de dünyada anlam veremediğim bir kıyafet olan boğazlı ve kısa kollu bir "şey" var. Bir de bunun boyu da kısa. Öyle giysen olmaz böyle giysen olmaz.

Kotlu şeye diyecek lafım yok. O kadar çirkin ki. Yani ben yapsam "kuzenim tasarlamş cnm ya of :S" deyip durumu kurtarmaya çalışırım. Sağdaki de bir dönem hepimizi esir almış nalet gelesice batikli gibi bir şey. Bir dönemin çamaşır suyuyla zehirlenmesine ya da "kız sen bunu da mı bozdun yok sana daha kıyafet" diye annesinden azar işitmesine sebep olmuş batik mevzusunu Rihanna utanmadan kullanmış. Tabi bunlar çamaşır sulu değildir de 2013 senesinde niye batik görüyoruz ya hala? Öl batik artık.

En güzellerini en sona sakladım. Soldakinin bir tasarım olarak sergilendiğini öğrendiğim andan beri dünya daha da çirkin bir yer benim için. Ya onu kim alıp ne yapsın? Sen sahneye böyle çıkıyorsun diye millet sokakta öyle mi gezsin? Ayrıca öyle bir özgürlüğümüz olsa (ki olsa keşke) da hayatta giymem. Siyah file ne ya? Utanmadan tasarım diyorlar bir de, sinirden kendimi skesim geliyor. Yemin ediyorum aynıları, hatta daha güzelleri sex shoplarda var. Sağdaki de kumaşı nasıl çarçur ederiz dersi niteliğinde. Tam bir " 35 kiloya düşersem eltimin kardeşinin kınasına giyerim" elbisesi olmuş, teşekkürler Rihanna <3

Bu kadar paçoz görünmek için TABİ Kİ baya para ödemek lazım. Kıyafetler 25 avrodan başlayacakmış. 
Biçki dikiş kursuna mı yazılsak ne yapsak?

NOT: Bir önceki posttaki fotoğraflarımı download edenler olmuş, arkadaşlar ne yapacaksınız benim fotoğraflarımı :( Kötü bir şey yapmayın :(