Çok uzun zaman oldu bir şey yaz(a)mıyorum sevgili bloguma. Özledim açıkçası. Çünkü çok eğleniyorum ben. Hem yazarken hem gelen yorumlar müthiş oluyor hakikaten.
Okuldaki son dönemim. Haliyle sıkışığım. Ödevler, sunumlar, sınavlar, tez derken doğru düzgün bir şey yapamaz oldum. Boş bulduğum zamanlarda ya makale okuyorum ya da aptal aptal şeyler yapıyorum biraz kafam rahatlasın diye. Kısacası GÖTÜMDE AYI BAĞIRIYOR ARKADAŞLAR ANLIYONUZ MU :(
Neyse dedim hadi bir vöge bakayım, kesin saçma sapan bir şeyler vardır. Canım beni hiç yanıltmaz. İki tıkta şuna vardım :
Gördükleriniz sizi yanıltmasın. Bu bir ayakkabı değil, inşaat malzemesi. Merak edenler için söyleyeyim, marka Prada.
Açılışı işte bu dünya çirkini şeyle yaptım. Kurdele koymuşlar bir de ya at sikine kelebek kondurmuş gibi. Böyle feşın olmaz olsun.
Sonra en iyiler diye bir kısım var, oraya tıkladım. Baktım mezuniyet şeysi yapmışlar. E ben de mezun olmaya yakınım, konuyla alakalı sayılırım, dedim ki ahahaha hakikaten buraya bakıp mezuniyet kıyafeti alan var mıdır ya.
Böyle konbiller hazırlamış vög editörleri. Kıyafetlerin üzerine geldiğinizde fiyatları ya da görülen yazı çıkıyor. Arkadaşlar o fiyatı istek üzerine söylenecek şey bildiğin PARLATICI. Ya parlatıcı Tom Ford olsa ne olur olmasa ne olur. Gelip Tom Ford mu sürüyor dudağımıza, nedir yani? Lip Lacquer'mış bir de...Teallam.
Çocuklarının bile gülerken görmediğini düşündüğüm, her konuda başarısız ama aşırı zengin olduğu için modacı kesilmiş insan Victoria Beckham'ın kendi gibi meymenetsiz çantasının (çanta değil de clutch falan diyorlar sanırım) fiyatını görüyorsunuz. Elbise de 3900 euro. Ya yamuk yumuk bişey zaten, evde kumaş sarsan etrafına aynı formu yakalarsın. Atlas Pasajı'nda görsen "ıyyy" Nina Ricci olunca "wooow" Hayır yani bir de bu elbiseyi giysen nasıl tuvalete gideceksin? Kimse düşünmüyor bence ama bu gayet problem bir mevzu. O elbiseyle klozete değmeden işini halletmeye çalıştığını düşün. Hah işte o paranla rezil olmak.

Hakan Yıldırım'ın markası Hakaan, diğer parçalarla tam bir uyum yakalamış. İsim konusunda yani. İkea mobilya isimleri gibi markalar. Hayatımda duymadım. Hakan Yıldırım da şöyle bir insan. Kilolu kadınlar Hakan Yıldırım giyemezmiş...Canım ya. Eminim kahrolmuştur hepsi, yazık. Gördüğünüz elbisenin daha güzellerini de semtinizdeki Rıza Butik'ten falan alabilirsiniz. Hatta o fiyata Rıza Butik'i alabilirsiniz. Üstelik Rıza sizin kilonuza da bakmaz, "önemli olan belinin oturması" der, "boyu hallederiz"der. Canım Rıza sçs. Ha eğer yanınıza kimseyi yaklaştırmak istemiyorsanız Hakaan elbise tam size göre. O kabarık şeyden ötürü 2 metre çapında bir kişisel alan yaratabilirsiniz.
Hakan Yıldırım hakkında verdiğim linkte röportajı var. Kendisinin ne kadar da ünlü olduğundan bahsediyor. Hakkındaki düşüncem, saçlarının vites topuzuna benzediği. Bu kadar. Bir de röportajda Anna Wintour'dan bahsetmiş Anna diye (Sezen Aksu'ya Sezen diyen orta yaş kadınlar gibi) Sürekli boka bakar gibi bakan Anna'yı da yazmaya karar verdim bir ara.
Bir ara. Çok ara olmadan umarım.
Bir ara.